LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ HİSSESİ HACZEDİLEBİLİR
Ticaret kanununun 133.cü maddesine göre “Bir şahıs şirketi devam ettiği sürece ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesih olmuşsa tasfiye payından alabilir. Henüz bilanço düzenlenmemişse alacaklı bilançonun düzenlenmesi sonucunda borçluya düşecek kâr ve tasfiye payı üzerine haciz koydurabilir.
Oysa eski Ticaret kanununun145.ci maddesine göre limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, şirket devam ettiği sürece haklarını borçlu şirket ortağının şahsi mallarından, şirket bilançosuna göre o ortağa düşen kar payından ve şirket fesih olmuşsa tasfiye payından alabiliyordu. Yani limited şirket ortağının şahsi borcundan dolayı ortaklık payının doğrudan haczedilmesi mümkün değildi.
Limited şirket ortağından alacaklı olan taraf borçlunun Limited şirketteki hisselerinin haczi için Ticaret Sicil memurluğuna haciz müzekkeresi yazılmasını ve haczin sicil kayıtlarına tescil edilmesini ister. Alacaklı, ayrıca üçüncü kişi konumunda olan şirkete 89/1, 1. haciz ihbarnamesi gönderebilir. Sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kar veya tasfiye payından alabilecekleri gibi, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış paylarını ve limited şirket ortağının şahsi taşınır mallarının haczini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler.
Borçlunun limited şirketteki hissesi üzerine konan haciz, şirket pay defterine işlenir.
Limited şirket ortağının şahsi borcu sebebiyle alacaklı şirketin fesih ve tasfiyesini isteyemez. Oysa eski Ticaret kanununun 522 ci maddesine göre alacaklının bu hakkı vardı.
Bunun dışında, alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve haciz yaptırabilme yetkisini de haizdir. Yapılan bu değişiklik sonucu, sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısına, Eski Ticaret kanununun aksine, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkı tanınmıştır.
Söz konusu değişiklik, maddenin gerekçesinde; 6762 Sayılı kanundaki sermayesi paylara bölünmüş şirketlerle anonim şirketlere ve hisse senetlerine özgülenmiş bulunan 2. fıkra (sermaye şirketleri) ibaresi kullanılarak limited şirketleri ve senede bağlanmamış payları da kapsayacak tarzda genişletilmiştir. Haczedilecek ve paraya çevrilecek payın anonim, limited ve paylı komandit şirkete ait bulunması veya senede bağlanmış olup olmaması, herhangi bir hüküm farkı yaratmaz şeklinde açıklanmıştır.
Madde gerekçesinin devamında da belirtildiği üzere, hükmün diğer bir yeniliği, haczin ve paraya çevrilmenin hangi hükümlere göre yapılabileceğinin açıklığa kavuşturulmasıdır. Yeni Ticaret kanununun Md.133/2. hükmü gereğince, limited şirketlerde borçlu ortağın payı İcra İflas Kanununun taşınırlara dair hükümlerine göre haczedilecektir. Bu durumda, icra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiği takdirde, borçlunun hissesi şirkete haciz yazısı tebliğ edilerek haczedilebilecektir. İcra memuru şirket merkezine bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işletmek suretiyle ve bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabilir.
Burada üzerinde durulması gereken diğer bir husus da şudur:
Yeni Ticaret kanununun Md. 593/2 ile getirilen diğer bir yenilikle limited şirketlerde, esas sermaye payının, ispat aracı olan bir senede veya nama yazılı senede bağlanabilmesidir. Madde şu şekilde düzenlenmiştir. “Esas sermaye pay senetleri ispat aracı şeklinde veya nama yazılı olarak düzenlenir.”
Kanun maddesinin gerekçesi şöyledir: “ esas sermaye payını içeren nama yazılı senet çıkarılması, paya devir ve dolayısıyla dolaşım kolaylığı sağlamayacaktır. Limited şirket esas sermaye payını, anonim şirket payına dönüştürmeyecek ve yaklaştırmayacak, sadece ispat aracı olarak kullanılabilecek ve payın devrinde bazı kolaylıklar sağlayabilecektir.
Şu halde, limited şirketlerde pay senetleri birer ispat vasıtası niteliğinde olup, pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkı devir ve temlik edilemez ve yine aynı sebeple bu haklar üzerine rehin ve haciz konulamaz.
Pay senetlerinin kazanılması ile sermaye payı devralınmış olmaz. Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılmalı ve tarafların imzaları noterce onanmalıdır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilmelidir.
Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.
Yasaya göre pay senedinin teslimi ortaklık hakkının devrini sağlamadığından, pay senedinin haczedilmesi borçlunun, limited şirketteki ortaklık payının haczedildiği sonucunu doğurmaz. Yukarıda da belirtildiği üzere, ortaklık payı, limited şirkete haciz yazısının tebliği ile veya icra memurunun şirket merkezine bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işletmek ve bu hususu tutanakla tespit etmekle pay haczi mümkündür.
SONUÇ: Limited şirket ortağından alacaklı olan hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesih olmuşsa tasfiye payından alabileceği gibi henüz bilanço düzenlenmemişse bilançonun düzenlenmesinden sonra borçluya düşecek kâr ve tasfiye payı üzerine de haciz koydurabilecektir.
Kaynakça:
6762 Sayılı eski Ticaret Kanunu
6102 Sayılı yeni Ticaret Kanunu
AVUKAT EROL TÜRK
Çalışma saatlerimiz:
Haftaiçi: 09:00 - 17:00
Sıraselviler Cad.No:32 Kat:5 Daire:7 34400
Beyoğlu /İstanbul
+90(212) 251 30 26
+90(532) 246 06 53