DAVALARDA MADDİ HATALARIN DÜZELTİLMESİ VE YARGILAMA İLKELERİ

DAVALARDA MADDİ HATALARIN DÜZELTİLMESİ VE YARGILAMA İLKELERİ

Özet:

Davalarda usul ve maddi hataların düzeltilmesi ile yargılama ilkeleri nelerdir, yargılama hangi usullere uyularak yapılmaktadır bu makalemizde bu konuyu aydınlatmaya çalışacağız.

ISLAH:

Islah açılmış olan davalarda usule ilişkin ve maddi hataların düzeltilmesi için başvurulan bir hukuk yoludur.

Islah ile iddia ve savunmanın genişletilmesi mümkünmüdür? Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.

Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre taraflar, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının başlaması ile son tahkikat aşamasına kadar geçen sürede davanın konusu, değeri ve ileri sürdükleri kanıtlarla bağlıdırlar. Yasaya göre taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir yani düzeltebilirler. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilirler.

1-Islah ne zaman ve ne şekilde yapılır?

Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah, sözlü olarak yapılabileceği gibi yazılı olarak da yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, bilgi vermek amacıyla karşı tarafa tebliğ edilmelidir.

Y 8 H.D. 2015-7964 E. 2016-16467 K. 05.12.2016 tarihinde bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağına karar vermiştir.(1)

Y 11 H D 2015-11858 E. 2016-9302 K 05.12 2016 tarihinde davanın her iki tarafının da yargılamanın usulüyle ilgili bir işlemini bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen ve tahkikatın sonuna kadar ıslah edebileceğine, delil sunulması işlemi de yargılama usulü ile ilgili bir işlem olduğu için ıslah ile değiştirilmesinin mümkün olduğuna karar vermiştir.(2)

Islah, iyi niyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıkları düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına ve hatta yeni deliller sunabilmesine olanak sağlar.

Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce değerlendirilebilmesi, delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür. Davanın tarafları ile vekillerinin davaya dair işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.

2-Islah sebebiyle ortaya çıkan yargılama giderleri ve karşı tarafın zararının ödenmesi:

Davasını ıslah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere yargıcın takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır.

Karşı tarafın zararının kesin olarak tespit edilmesinden sonra, mahkeme veznesine yatırılan miktar eksikse tamamlattırılır, fazla ise iade edilir.

Y 3 H D 2013-9269 E. 2013-12444 K. 11.09.2013 tarihinde davacının tazminat talebinde bulunduğu halde, ıslah harcını yatırmamasından dolayı geçerli bir ıslahın olmadığına, usulüne uygun olarak ıslah dilekçesiyle talebini değiştirmediğine karar vermiştir. (3)

3-Islahın davaya etkisi:

Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur.

Ancak ikrar, tanık ifadeleri, bilirkişi rapor ve beyanları, keşif ve isticvap tutanakları, yerine getirilmiş olan veya henüz yerine getirilmemiş olmakla beraber, karşı tarafın yerine getireceğini ıslahtan önce bildirmiş olması koşuluyla, yeminin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz.

Şu kadar ki, ıslahtan sonra yapılacak tahkikat sonucuna göre, bu işlemlerin göz önünde tutulması gerekmiyorsa, bunlar da yapılmamış sayılır.

4-Islah çeşitleri:

Hukuk Muhakemeleri kanununa göre ıslah iki şekilde yapılabilmektedir.

a-Kısmi ıslah: kısmen ıslah hem davacı ve hem de davalı tarafından yapılabilir. Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık kesin süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. Davasını kısmen ıslah edeceğini beyan eden taraf, ıslah dilekçesinde hangi işlemi ne şekilde ıslah edeceğini de belirtmelidir. Dava buna göre görülmeye devam edecektir.

Y 22 H D 2016-7641 E. 2016-23106 K. 10.10.2016 tarihinde kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verileceği belirtilmesine rağmen, bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmadığı için ıslah yapılmamış gibi davaya devam edileceğine karar vermiştir.(4)

Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötü niyetli düşüncelerle yapıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir. Ayrıca yargıç, kötü niyetle ıslaha başvuranı, karşı tarafın bu yüzden uğradığı bütün zararlarını ödemeye ve disiplin para cezasına mahkûm eder.

Y 14 H D 2015-11136 E 2015-10742 K. 24.11.2015 tarihinde ıslahın kötü niyetli olarak yapıldığını ve ıslah ile arttırılan değer üzerinden değil, dava değeri artmadan önceki değer üzerinden hüküm kurulması gerektiğine karar vermiştir. (5)

Y 2 H D 2014-10952 E. 2014-22459 K. 12.11.2014 tarihinde davalıya ön inceleme duruşmasında delil göstermesi ve delillerini sunması için bir süre verilmediği için ön inceleme duruşmasından sonra tahkikat aşamasına fiilen geçilmeden önce verilen delil listesinin süresinde kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir. (6)

b-Tamamen ıslah: Sadece davacı tarafından yapılabilen bir usul işlemidir. Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren davacı, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.

Y.1. H.D. 2014-18490E. 2016-7455 K. 20.06.2016 tarihinde, davalının bakım görevini yerine getirmediğini ileri sürerek ölünceye kadar bakma akdinin iptali ve miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğiyle açılan davada, davacı davasını tamamen ıslah ederek, muris tarafından yapılan temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürmüş kısacası yeni vakıalar ekleyip, dava sebebini de değiştirmek suretiyle davasını muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat davasına dönüştürmüştür. Bu durumda, dava tam ıslah edildiğine göre yeni delilde bildirebileceğine karar vermiştir. (7)

5-Islah hangi şartlarda yapılır:

*Islah yapmak için, usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Islah, ancak açılmış bir dava için söz konusu olup, dava edilmeyen bir hususun ıslahla dava konusu haline getirilmesi mümkün değildir.

*Islah ile düzeltilecek usule ilişkin bir işlemin varlığı şarttır. Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.

*Islah yazılı olabileceği gibi, sözlü olarakta yapılabilir. Islah talebi irade beyanıdır. Islah sözlü olarak yapılmakta ise ve karşı taraf duruşmada hazır değilse duruşma tutanağı karşı tarafa tebliğ edilmeli ve ıslahtan haberdar edilmelidir.

*Islah yoluna bir kere başvurulabilir. Tarafların yaptıkları usul hataları nedeniyle davaların uzamasının önüne geçmek amacıyla bu kural konulmuştur.

Y H G K 2012/10-1633 E 2013-825 K. 12.06.2013 tarihinde. Yasal süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde herhangi bir sebeple zamanaşımı defini ileri süremeyen tarafın, sonradan ıslah yoluyla zamanaşımı defini ileri sürmesinde usule aykırılık bulunmadığına, karar vermiştir. (8)

* Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.

* Islah sebebiyle ortaya çıkan yargılama giderleri ve karşı tarafın zararının ödenmesi gerekir. Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere yargıcın takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır.

YARGILAMA İLKELERİ:

Hukuk muhakemeleri kanununa göre yargılama aşağıda ki kurallara uyularak yapılır.

*Yargıç taraflardan birinin talebi olmadan, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz.

*Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz.

*Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.

*Kanunda öngörülen istisnalar dışında, yargıç, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya olayları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.

* Kanunla belirtilen durumlar dışında, yargıç, kendiliğinden delil toplayamaz.

* Yargıç tarafların talepleriyle bağlıdır; talep edilenden fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep edilenden daha azına karar verebilir.

* Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.

* Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını ve mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.

* Duruşmalar ve kararların bildirilmesi alenidir. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut resen mahkemece karar verilebilir.

* Tarafların gizlilik talebi ön sorunlar hakkındaki hükümler çerçevesinde gizli duruşmada incelenir ve karara bağlanır. Yargıç, bu kararının gerekçelerini, esas hakkındaki kararı ile birlikte açıklar.

* Yargıç, gizli yargılama işlemleri sırasında hazır bulunanları o yargılamayla ilgili edindikleri bilgileri açıklamamaları hususunda uyarır ve Türk Ceza Kanununun gizliliğin ihlaline ilişkin hükmünün uygulanacağını ihtar ederek bu hususu tutanağa geçirir.

* Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan olaylara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmak zorundadır.

* Dava dilekçelerinin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulh olmaya veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.

* Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilir.

* Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır.

* Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir.

* Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.

* Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.

* Taraflar, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir mazereti olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir.

* Tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.

* Yargıç, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder ve sözlü yargılamaya geçer.

* Yargıç tarafların tamamının hazır ve sözlü yargılama için yeni duruşma günü verilmesini istemediklerini beyan etmeleri halinde, bu husus duruşma tutanağına yazıldıktan sonra, sözlü yargılamaya geçer ve taraflara son sözleri sorulur, son sözleri dinlendikten sonra, hükmünü verir.

Y 2 H D 2016-6871 E 2016-9163 K. 04.05.2016 tarihinde tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılamada mahkemece tarafların son sözlerinin sorulmaması ile taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini söyleme hakkı verilmeyerek usul hukukuna aykırı hareket edildiğine karar vermiştir.(9)

Y 19 H D 2015-12309 E. 2016-6589 K. 14.04.2016 tarihinde Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre yargılama usulü beş aşamadan oluşturulmuştur. Bunlar dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşamaları olup, Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tarafları belli gün ve saatte mahkemede hazır bulunmaları için iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği ihtar edilir. Yasaya uygun biçimde sözlü yargılama ve hüküm aşaması için meşruhatlı davetiye çıkarılmadan karar verilmesini usul ve yasaya aykırı bulmuştur.(10)

Kaynakça:

(1) Y 8 H D 2015-7964 E. 2016-16467 K.

(2) Y 11 H D 2015-11858 E. 2016-9302 K

(3) Y 3 H D 2013-9269 E. 2013-12444 K.

(4) Y 22 H D 2016-7641 E. 2016-23106 K.

(5) Y 14 H D 2015-11136 E 2015-10742 K.

(6) Y 2 H D 2014-10952 E. 2014-22459 K

(7) Y.1. H.D. 2014-18490E. 2016-7455 K

(8) Y H G K 2012/10-1633 E 2013-825 K

(9) Y 2 H D 2016-6871 E 2016-9163 K

(10)Y 19 H D 2015-12309 E. 2016-6589 K

AVUKAT EROL TÜRK

[email protected]

Bize Ulaşın


Çalışma saatlerimiz: 
Haftaiçi: 09:00 - 17:00

Sıraselviler Cad.No:32 Kat:5 Daire:7 34400
Beyoğlu /İstanbul

+90(212) 251 30 26
+90(532) 246 06 53


Google Map